Mehmet'i defnettikten 1 hafta sonra bir otobüs kiralayarak ailesine taziye ziyaretinde bulunduk.
Ziyarete gelenler Genel Müdür Yardımcımız Ali Tuğlu Bey, Mehmet'in Müdürü Mustafa Saraç Bey, Mondial Assistance'dan iki arkadaş ve Bank Asya çalışma arkadaşlarından oluşuyordu.Önce Denizli'deki eve gittik.Mustafa Amca'yı(babası) daha metin gördüm.Yüreğine taş bağlamış, sabrı kendine katık etmişti. Açıkçası çok gıpta ettim. Mehmet'in eniştesi Müftü İshak Bey ve bizden bazı arkadaşlar Yasini Şerifler okudular.
Mustafa Amca bize çok müteşekkir olduğunu söyleyerek ziyaretimizden çok memnun kaldığını saklamadı. O an "Sevinçler paylaştıkça artar, acılar paylaştıkça azalır" sözünü çok daha iyi anladım. Birkaç saat oturduktan sonra hep birlikte kabir ziyareti için Düden köyünün yolunu tuttuk. Köye vardığımızda önce öğlen namazını eda ettik. Ardından kabre doğru ilerledik. Ateş düştüğü yeri yakarmış. Annesinin oğlunu sever gibi kabri sevmesi, üzerini temizlemesi gözyaşlarımızı pınar eyledi.Bizim hüznümüz onların yanında neydi ki.
Ancak "O diriltir ve öldürür; ancak ona döndürüleceksiniz." ayeti gereği bize O'na teslim olmak düşer değil mi? Kabrin başında da yine Kur'an-ı Kerim'ler, Yasini Şerifler okundu. Enişte İshak Bey'in güzel konuşmasından sonra fatihalar ile köye veda ettik.
Aşağıda bu ziyaretimize ait resimler yer almaktadır.
 |
Denizli'deki evindeyiz |
 |
Düden köyünün camisi |
 |
Kabre doğru ilerliyoruz |
 |
Kabrin başındayız |
 |
Yorumsuz |
 |
Yorumsuz |
 |
Yorumsuz |
 |
Mehmet köyünü çok severdi; bir gün köyde bir ağacın gölgesinde otururken "ölene kadar burda durabilirim" demiş. Mehmet karşıdaki manzaraya bakar şekilde(kıble o tarafta) kabirde yatmaktadır.İnşallah ruhu da cenneti izliyordur. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder