30 Eylül 2010 Perşembe

Eylül, yıldönümü

Kimi zamanlar vardır, hatırdan çıkmaz yaşanan havalar. Bazı zaman dilimleri bu coğrafya için duygulara hitap eden zerrecikler taşır sanki. Kaybolan mı desek, yoksa kazanılan mı bilmem, her eylül bir yaprak daha dökülüyor sanki... Her eylül canım bir parça azalıyor, ruhum bir aşama geçiyor gibi. Her eylül can taşıdığımı fark ediyorum. Başka bir yerde, örneğin hep sıcak bir çölde ya da kutuplarda bu fark yaşanır mı acaba? Sanırım yaşanır. Öyleyse farkedilmeyen bir yer var mıdır? Eğer farkın farkedilmediği bir mekan varsa yıldönümü yaşanır mı? Zaman geçerken mekanın önemi hep var. Ama hilalin güneşe galebe çaldığı fakirim ne işe yarar ki bunun için? Örneğin (misal) Ramazan yaklaşıyor ve biz Ramazan'ı her mevsim yaşayabiliyoruz. Ramazan bizim için soğuk bir kış günü olduğu kadar sıcak bir yaz günü de olabiliyor.


Eylül, aşkların mevsimi. İlk görüşlerin, tanışmaların, yeni mekanların mevsimi. Neler öğretmedi ki bize.


Mehmet Elçin
6 Eylül 2005 Salı
Kütahya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder